Yargıtay'dan sonra Danıştay da 'başörtüsü' tartışmalarına taraf oldu. Yargıtay'ın başörtüsü yasağına destek çıkan açıklamasının ardından bir diğer yargı organı olan Danıştay da yasağa destek vererek tartışmalara taraf oldu.
Yargıtay'dan sonra Danıştay da 'başörtüsü' tartışmalarına taraf oldu. Yargıtay'ın başörtüsü yasağına destek çıkan açıklamasının ardından bir diğer yargı organı olan Danıştay da yasağa destek vererek tartışmalara taraf oldu.
Danıştay tarafından yapılan yazılı açıklamada; üniversitelerin dini simgeleri yasaklama hakkı bulunduğu savunularak, idarenin yargı kararlarına uyma zorunluluğu bulunduğu bildirildi. Anayasa değişikliğine de atıfta bulunulan açıklamada, yeni düzenlemelerin Anayasanın temel ve değişmez ilkelerine ve yargı kararlarına uygun şekilde olması gerektiği, Cumhuriyetin kazanımlarına aykırı olmaması gerektiği belirtildi. Açıklamada, şu ifadelere yer verildi:
"Son günlerde yazılı ve görsel basında, Anayasada yapılacak yeni düzenlemeler tartışılırken, yüksek öğretim kurumlarında türban yasağının kaldırılmasına yönelik girişimler ve ortaya atılan görüşler karşısında anayasal bir kurum ve yüksek yargı organı olmanın sorumluluğu ile bu açıklamanın kamuoyuna yapılması zorunlu görülmüştür.
Türkiye Cumhuriyeti'nin demokratik, laik, sosyal bir hukuk devletidir. Bu dört nitelik, Cumhuriyetin değiştirilemeyecek, değiştirilmesi teklif bile edilemeyecek anayasal temel hükümleridir. Hukukun evrensel ilke ve kurallarını yaşama geçirmeyi amaç edinen devletler, kişi hak ve özgürlükleri konusunda yargısal denetim yapan ulusal ve uluslararası yargı organlarının kararlarını göz ardı etmemeli, bu kararları bertaraf edici anayasal ve yasal düzenleme yapmaktan kaçınmalıdır.
Anayasa Mahkemesi ve Danıştay, Anayasanın başlangıç kısmı ile 2'nci, 10'uncu ve 24'üncü maddeleri kapsamında inceleme ve değerlendirme yaparak, kararlarında; laikliğin, Cumhuriyetin özü ve ulusal yaşamın temeli olduğu gerçeğinden hareketle dinsel kaynaklı düzenleme ve girişimlerin Anayasadaki laiklik ilkesi ve laik eğitim kuralları karşısında demokratik bir hak olduğu iddiasının savunulamayacağını vurgulamışlardır.
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi de, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesine göre üniversitelerin dini simgeleri yasaklama hakkı bulunduğunu belirtmiş ve bu konudaki yasağın Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesine aykırı olmadığı sonucuna varmıştır. Hukuk devletinin şartlarından en önemlisi olan kuvvetler ayrılığı ilkesine göre Anayasamızda, yasama ile yürütme organları ve idarenin, yargı kararlarına uymak zorunda olduğu ve bunları ortadan kaldırıcı düzenleme yapamayacakları açıkça belirlenmiştir.
Bu nedenle, yeni düzenlemeler yapılırken Anayasamızın temel ve değişmez ilkelerine ve yargı kararlarına uygun davranılmaması, bir hukuk devleti olan Cumhuriyetimizin kazanımlarına aykırı olacağı gibi, söz konusu girişimlerin eğitim kurumları ile sınırlı kalmayacağı ve sonuçta toplumsal barışı da zedeleyeceği kaygı ile izlenmektedir. Danıştay Başkanlar Kurulunun görüşü, kamuoyunun bilgi ve değerlendirmelerine saygı ile sunulur.''